Amsterdam Gezilecek Yerler

Dünyanıın en güzel şehirlerinden birisi olan Amsterdamda gezilecek yerler hakkında çok detaylı bilgiler, tüyolar ve fotoğrafları bu yazımızda bulabilirsiniz. Amsterdam çok yönlü bir şehir, o yüzden Amsterdam gezilecek yerler çok fazla. ilk defa gelen ve Amsterdam’ a en az 3-4 gün ayırabilenlere yönelik bir yazı olmasına karar verdik. Tramvay numaralarını vermiyoruz çünkü Amsterdam’ı genellikle yaya veya bisikletli olarak gezeceğinizi düşünüyoruz öyle değilse bile harita uygulaması doğru şekilde gösteriyor. Haydi başlayalım…

Geziye Başlama Noktamız

Hoşgeldiniz 🙂 Şehri keşfe merkez tren istasyonundan başlamak en kolayı. Çünkü buradan şehrin turistik lokasyonlarına ulaşım daha kolay. Yani merkez tren istasyonu şehrin her yerine vasıta bulabileceğiniz bir ana merkez. Tren istasyonunun hemen karsısında klasik Amsterdam manzarası sizi karşılıyor. Köprüden baktığınızda karsınızda özellikle gün batımında benim çok sevdiğim bir görüntü olan Aziz Nicholas Bazilikası bulunuyor.

Şehrin Kalbi

Dam Meydani: Eğer zamanınız az ise Amsterdam gezilecek yerlere başlamak için ilk nokta Dam meydanı olabilir. Çünkü Dam meydanı hem tren istasyonundan çok yakın hem ilk defa gelindiğinde görülmesi gereken bir yer. Başlangıç noktanız merkez tren istasyonu ise  istasyondan 10 dakika düz yürüdüğünüzde  kolayca Dam meydanına ulaşabiliyorsunuz. Ancak, Dam meydanı şehrin en kalabalık ve en turistik lokasyonu, dolayısıyla aşırı kalabalık ve mekanlar da çok pahalı. Ayrıca burada gerçek Hollandalı göremezsiniz. Bizim açımızdan 1-2 kere görülmesi yeterli bir yerdi. Bu arada Madame Tussauds müzesi meydanda bulunuyor.

Ayrıca Dam’a doğru yürürken Body Worlds, Sex museum , Cheese Factory gibi turistik müze ve dükkânlar mevcut. Zamanınız az ise bunlara girerek vakit harcamayın derim. Hatta önünde uzun kuyruklar olan kızartmacilarla da vakit kaybetmeyin en turistik yer burası olduğu için hem çok kalabalık hem de inanın daha iyisini başka semtlerde bulabilirsiniz.

Ayrıca Dam’a doğru yürürken sol tarafta kalan Damrak manzarasını ve dans eden tarihi evleri kaçırmayın! Yanında ünlü coffeshoplardan Grasshopper da var.

Damrak

Müzeler Bölgesi

Dam meydanından meşhur müzelerin bulunduğu Museumplein’e geçebilirsiniz. Museumplein bizim  şehrin içinde en sevdiğimiz bölgelerden birisi. Burada müzeler olduğu gibi şehrin simgesi  konser salonu ve lüks mağazaların bulunduğu bir cadde ve şehrin en ünlü parkı olan  Vondelpark da bu civarda bulunuyor. 

Müzeler içerisinde tarihi binasıyla ve koleksiyon zenginliğiyle en önemli müze Rijksmuseum. Burada Rembrant` in meşhur ” The Night Watch” adli eseri basta olmak üzere en önemli eserlerini görebilirsiniz. Bu yüzden diğer müzeler elense bile  Rijksmuseum mutlaka gezilmesi gereken bir müze.  Ancak, tek kişi fiyatı 17 euro.  Hollanda genelinde müzeler için öğrencilere ya da diğer kesimlere yönelik olsun herhangi bir indirim bulunmuyor ve diğer Avrupa ülkelerine göre müzeler daha pahalı.Şimdi size pek bilinmeyen bir bilgi geliyor ama Avrupa’da yaşıyor ve ING kart kullanıyorsanız bu ip ucu işinize yarayacak ! ING bankası zaman zaman müze ile birlikte kampanya yürütüyor ve Ing debit ya da kredi kartınız varsa indirimli oranlar üzerinden giriş bileti alabiliyorsunuz.  Eğer bu kampanyaya denk gelirseniz 2 kişi 17 euroya giriş bileti alabilirsiniz. Nisan-Mayis aylarini takip edin.

Museumplein’in turist akınına uğramasının bir başka nedeni de aşağıdaki resimde görmüş oldugunuz iamsterdam sembolik yazisi idi. Bu yazı için günde 6000 insan fotoğraf çekiyordu. Ancak Belediye bu bölgede gereksiz bir kalabalık yaratması ve çok bireyselci bir yaklaşım sergilendiğinin düşünülmesi sebebi ile Ocak 2019’da kaldırıldı.

Vondelpark

 Vondelpark Amsterdam içerisindeki  en bilinen ve en turistik  olan park. Ama şehir bir çok park  barındırıyor ve tek seçenek burası değil. Westerpark içinde çocuk oyun alanları, barbekü yerleri ve güneşlenecek yerleri olan çok güzel bir park. Eğer vaktiniz varsa güzel de bir havaya denk geldiyseniz böyle bir parklar gezisi yapabilirsiniz. Museumplein ve Vondelparkı gezdikten sonra size tavsiyem Rijksmuseum’un hemen önünden geçen Singelgracht Kanalı üzerinden Heineken Experience tarafına yürümeniz. Heineken Experience’a girin demeyeceğim aşırı turist tuzağı kokan yerleri sevmiyorum ama zevk meselesi tabi. Hemen karşısında  de carrousel pannacoken adında bir pancakeci var ve çok güzel pancake yapıyor. Aynı zamanda adından da anlaşılacağı üzere içinde hareket etmeyen bir carousel bulunuyor.

Alternatif Bölgeler

Bir başka cok sevdigimiz yer aşağıda resimde gördüğünüz Seapalace restaurant. Burasi Avrupa’da ilk su ustunde yüzen restoran. Çin yemeği sevenler için güzel olabilir ama onun dışında bulundugu lokasyon harika. Kışın önünde ışık festivalinden parçalar sergileniyor. Guzel havalarda merkez istasyondan sola dönüp Nemo müzesine kadar yürüdüğünüzde denizde bu manzaraya karşı kayıtsız kalamıyorsunuz. Yine merkez istasyon önünden kalkan tekne turlarına bindiğinizde de buraya kadar getirip anlatıp sonra kanal turuna başlıyorlar bilginiz olsun.

• 

Alternatif Bölgeler-2

Pek kimsenin bilmediği diğer bir alternatif bölge ise Nemo Science müzesinin bulunduğu Oosterdokseiland bölgesi. Buraya yine merkez tren istasyonundan yürüyerek 15 dakikada varabilirsiniz. Tren istasyonunun sol tarafına  yürürseniz  bu bölgeye gidebilirsiniz. Bu güzergahta Amsterdam şehir kütüphanesi, meşhur Hilton oteli, yüzen Çin restoranı, modern köprüler bulunmakta. En sonunda ise nemo science müzesi bulunuyor.  Müzenin çok güzel bir teras katı var ve burada muhteşem Amsterdam manzarası eşliğinde kahvenizi yudumlayabilirsiniz.

Nemo müzesi teras katında oturabilmek için müzeye ücret ödemenize gerek yok binanın içinde soldaki asansörü kullanabileceğiniz gibi disardan direk yürüyerek de çıkabilirsiniz. Ama eğer çocukla seyahat ediyorsanız mutlaka gezin bizim en sevdiğimiz çocuk müzesi burası. Zemin katında hediyelik eşyalar ve güzel zeka oyunları var aklınızda bulunsun. Buraya tren istasyonundan çıktıktan sonra sola doğru yürüyerek ulaşabilirsiniz dışarıdan bakıldığında gemi şeklinde görünen enteresan bir müze.

Bir başka güzel manzara tavsiyesi ise A’dam Lookout binası. Ama burası diğerlerinin aksine ücretli ve biraz sıra beklemeniz lazım. Ancak yukarı çıktığınızda gördüğünüz 360 derece Amsterdam manzarası sevindirecek. Üstelik yükseklik korkunuz yoksa gökyüzü salıncaklarını deneyin. Burası aynı zamanda restoran. Aksam gidecekseniz mutlaka rezervasyon yaptırın.

A’dam binasına girmeseniz bile feribotla karşıya geçmenizi öneririm. Merkez istasyon binasının arka tarafından çıkmanız gerekiyor. Bisikletle de yaya olarak da feribotları ücretsiz kullanabilirsiniz. Hatta yaya neredeyse yok herkes ya motor scooter ya bisiklet kullanıyor. Ama inanılmaz dikkatli ve saygılılar yayalara. Feribotlar hiç beklemeden sürekli sefer yapıyorlar . Instagrammerlarin alt bilgi hiç yazmadığı o meşhur Amsterdam yazılı bina aslında merkez istasyon binası. Arka taraftan çıktığınızda feribotla karşıya geçerken de görebilirsiniz ama asil terastan görüntü muhteşem.

Eğer hava beklediğiniz gibi güzel değilse bu tarafa da geçmişken eye film museum’a girebilirsiniz. Müzeyi gezmeseniz bile her gün uluslararası film gösterimleri oluyor. Biletler 10 Euro ama gitmeden sitesinden filmleri de kontrol edin. www.eyefilm.nl

Redlight Bölgesi

Red-Light Gezilecek yerler: Amsterdam’a gelmişken tabi ki meşhur Red Light‘i görmeden olmaz. Merkez İstasyona çok yakın bölgelerden biri burası. Tren istasyonu ve çevresi turuna buradan devam edebilirsiniz. Beklentinize göre değişen bir yer ama çoluk çocuk genç yaslı gezen bir çok turist var ve Amsterdam’ın geneli gibi oldukça güvenli bir bölge. Lütfen burada çalışan kadınların fotoğraflarını çekmeyin. Her yerde yazıyor yasak olduğu ama fark edilmez diye düşünmeyin çok ciddi tepki gösteriyorlar ve gerek yok. Onun dışında erotik shoplar, seks müzesi ve canlı erotik şovlar bulunabilir. Burada da yine kanallar var ve bence kanal manzarası çekmek için güzel bir yer aksam ışıkları ile güzel görünüyor.

Red Light’in arka tarafında bir cin mahallesi (chinatown) var. Ben Asya mutfağını severim aslında ama hayatımda böyle bir koku görmedim üstelik her gidişimde ayniydi ama meraklısına tabi 🙂

Amsterdam dünya mutfağının her turunun özellikle Asya lezzetlerinin çok kolay bulunabileceği bir şehir. Bütçeye göre de değişir . Örneğin yukarıda bahsettiğim Seapalace restoranda ya da Leidsplein civarında kanal kenarında harika manzaralı bir cin restoranı var biraz daha pahalı tabi ama bizim çok sevdiğimiz ve Hollanda’nın pek çok şehrinde bulunan wok to go ya da wok to walk gibi zincir Asya restoranlarını da tercih edebilirsiniz.

Amsterdam Gece Hayatı

Amsterdam’da aksam gezmelik yerlerden bahsedelim biraz da. Leidsplein, Rembrandtplein, Jordaan ilk akla gelen yerler ama tabi ki merkeze yakın her semtte kafe, restoran , bar bulabilirsiniz. Burası gece gündüz yasayan bir şehir. Sakin romantik bir aksam için kanal turunu aksama bırakmayı önerebilirim. Kanallar gece ışıklarla daha güzel görünüyor. Kanal turunu Leidsplein’deki bu noktadan da ayarlayabilirsiniz.

Hareketli bir aksam için bizim tercihimiz Leidsplein. Mutlaka coffeshopa gitmek isteyenler bunlardan en eskisi olan ve Leidsplein’de de yeri bulunan Bulldog’a bakabilirler. Coffeshop dışında Leidsplein’in ara sokaklarında da güzel restoranlar ve barlar bulabilirsiniz.

Kışın özellikle ışık festivali zamanında Amsterdam daha büyülü bir yer oluyor. Leidsplein’in ara sokaklarına dalın haritayı uygulamaları bırakın  ve kanallarını gezin. Burası Avrupa’nın belki de en güvenli şehri ne tura ne de toplu gezmeye ihtiyacınız var. Yazı da kışı da güzel bu şehrin…

Amsterdam’da açılan ilk coffeeshop dükkânı. 1974 yılında Red Light’in orta yerinde başlamış bu hikaye. Simdi çoğunluğu yine bu bölgede olmak üzere toplam 250 civarı coffeshop bulunuyor. Bu arada coffeshoplar Hollanda’nın her şehrinde turistler için serbest değil. Bu konu yanlış biliniyor. Belediyeler farklı düzenlemelere sahip. Örneğin Maastricht’te eğer oturma izniniz varsa coffeshopa gidebilirsiniz turist olarak geldiyseniz coffeshoplarin önünde bulunan drug dealer lara dikkat edin aracı olarak satmaya çalışabilirler ve bu illegal bir durum. Bu duruma düşmeyin!

Rembrantplein

Aksam gezmesi ile devam ediyoruz. Bir başka hareketli alternatif Rembrandtplein bölgesi. Burası ismini Hollandalı unlu ressam Rembrandt van Rijn’den alıyor. 1630 lu yıllardan 1650li yıllara kadar bu bölgede yaşamış olan ressamın buradaki evi günümüzde eserleri ile dolu bir müze. The Rembrandt House Museum olarak biliniyor. Zamaninizi ayarlayabilirseniz burayı da görmeniz gereken yerler arasına ekleyebilirsiniz. Bu bölge oldukça hareketli bir gece hayatına sahip. Alternatif barlar ve clublar da sakin güzel restoranlar da mevcut. Ama direk meydana bakan restoranlar aşırı turistik ve fiyat performans oranı düşük aklınızda olsun.

Bir uyarı daha! Ara caddelerden birinde otururken arkamızdan gecen tramvay klasik bir Amsterdam görüntüsü. Evet ne hoş ama lütfen tramvaylara dikkat edin özellikle tren istasyonu yakınında çok fazla hat var ve fotoğraf çekeyim derken dikkatli olamayan yayalara çarpan tramvay kazaları olabiliyor.

Baska bir hareketli gece gezmesi onerisi Ice bar yani buz bar. Her yer buzlarla kapli ama giris 22-23 euro civari yine asiri turistik olmakla birlikte enteresan bir yer.

Guzel sakin bir aksam gecireyim diyorsaniz museumplein de bulunan Amsterdam konser binasinin programina bakin ve onceden ayarlayin. Akustik cok guzel ve online bilet alabilirsiniz. www.concertgebouw.nl

Jordan Bölgesi

Bizim sevdiğimiz bir başka bölge yerellerin genellikle tercih ettiği Jordaan . 17. YY ‘da isçiler ve göçmenler için inşa edilmiş alt gelir grubunun yasadığı bir bölge iken 1970’li yıllarda alınan renovasyon kararı ile bambaşka bir yer olmuş. Westertoren kulesi buranın simgesi haline gelmiş . Hikayesi ile unlu Anne Frank Müzesi bu bölgenin sinirinda unlu kanal Prisengracht bölgesinde bulunuyor. Yine buraya yaklaşık 5dk. mesafe uzaklıkta Houseboatmuseum var. Dünyadaki tek kanal evi müzesi. Winkel 43 oldukça unlu bir elmalı turtaca yine bu bölgede. Ayrıca, peynir, kıyafet ,dekorasyon için güzel butik dükkânlar var . Aksam için de yine tercih edilesi mekanlar mevcut.

Araya ufak bir ek bilgi ile gireyim. Amsterdam’da avm yok avm sayılabilecek bazı yerler var ama bizim bildiğimiz avm değil bunlar. De Bijenkorf Hollanda’da iyi markaların satıldığı çok katli bir mağaza bizdeki Boyner gibi diyebiliriz. Paris’e gittiyseniz La Fayette gibi de diyebiliriz. Daha avm görünümlü Magna Plaza var. Dam meydaninin paralel caddesinde yürüyerek gidebilirsiniz. İçinde ufak mağazalar var ama büyük bir avm konsepti yok buralarda 🙂

Yine ek bir bilgi. Hollanda’nin en buyuk zincir marketi Albert Heijn. Her semtte her koyde bile bulabilirsiniz. Sehir merkezinde Albert Heijn to go yani kucuk Migros Jet benzeri dukkanlari mevcut. Etli, tavuklu, balikli ya da vejeteryan salatalari paketli sekilde gunluk satiliyor 5-6 euro civari . Ayrica kendi Asyali ustalarinin yaptiklari susileri de yine her cesit satiyorlar. Bunlar da uygun yemek alternatifleri olarak aklinizda olsun.

Gezmeye devam… Hollanda lalelerine gidelim . 1862 yilindan beri dunyada tek olan Bloemenmarkt- cicek pazari mevsimi olsun olmasin sehir icinde renkli bir goruntu sunuyor. Lale soganlarini, renk renk baska tur cicekleri hediyelik olarak da bulabilirsiniz. Eger Aralik ayinda geldiyseniz noel agaci bile satiliyor.Pazartesi ve cumartesi 9.30-17.30 , pazar gunu ise 11.30-17.30 acik. Koningsplein ve Muntsplein arasinda bulunan Singel kanalinda yer aliyor. Rembrandtplein’e oldukca yakin bu iki bolge gezisini birlestirip vakit kazanabilirsiniz.

Amsterdam Parkları

Amsterdam hava güzelse tam bir park bahçe cenneti. Güzel havaya denk geldiyseniz parklarda mayolarıyla güneşlenen yerellerin ve turistlerin arasına katilin, piknik yapın. Westerpark da mangal yakılabilecek bir alan da var. İsteyen bisiklet turu yapıyor isteyen parti veriyor isteyen köpeğini eğitiyor ya da spor yapıyor. Ama isin en güzel yani kimse kimseyi rahatsız etmiyor ve kimse kimseye karışmıyor. Böyle bir ortamın tadını çıkarın . Westerpark Harlemmerplein’de bulunuyor tren istasyonu ana noktanız ise tramvayla gelmekte fayda var.

Konakladiginiz bolge dogu tarafindaysa Oosterpark da guzel ve buyuk bir park. Yine barbeku ve piknik yapan bir suru aile var. En cok uluslararasi cesitliligi de burada bulursunuz cunku yakininda Hint mahallesi ve dogu gocmen mahallesi var. Fas, Turk ve Surinam li nufus bu bolgede daha fazla.

Cok bilinmeyen bir kac ekstra yer bilgisi de eklemek istiyorum eger vaktiniz olursa buralari da gezebilirsiniz. Zevenlandenhuisen 7 ulkenin evleri anlamina geliyor. Ingiltere, Italya, Fransa, Hollanda, Ispanya, Rusya ve Almanya mimarilerinin temel ozellikleri baz alinarak 1894 yilinda insaa edilen Granada mimarisi ozelliklerine benzeyen Ispanyol evinin onundeyim. Vondelpark civarindaysaniz ve vaktiniz varsa Roemer Visscherstraat’ta bulunan 7 ulkenin evlerini gorebilirsiniz.

De Pijp

De pijp bolgesinde yer alan Albert Cuyp marketi gezmek yagmurlu bir havaya denk geldi. Buranin unlu zincir magazasi Hema’dan 2ser euroya aldigimiz poset gorunumlu yagmurluklari ustumuze gecirip yilmadan gezimize devam ettik. 1905’ten beri kurulu olan Avrupa’nin en buyuk acik hava marketi unvanli Albert Cuyp’ta ne buluyorsaniz yiyin. Taza taze stroopwaffel yapan mi dersin herring mi dersin vietnam mi Turk mu sec begen al. Cesit cesit peynirler, kiyafetler, hediyelikler…

Kars’tan hic dil bilmeden Amsterdam’a gelip yerlesip boyle guzel bir yerde gozlemeci acan ve ozellikle ingiliz turistleri sira sira kuyruga dizen agbimize cok imrendik dogrusu. O halinden memnun. Den Haag’da yasayan gozlemeci abla sevememis buralari ama donemiyor da artik. O kadar insan tanidik ve sohbet ettik ki hepsinin ayri guzel hikayeleri var. Hollanda’da yasadik o ayri ama gezdigimiz kisa sureli yerlerde de boyle insanlara denk gelip sohbet etmekten buyuk keyif aliyoruz. Elinde makina ve harita ile evet gezdik gorduk cektik donduk gibi gezmekten degil orada yasayan insanlarin arasina karisarak onlarla konusarak gezilerimizi tatlandiriyoruz. Herkesin beklentisi farkli tabi…

Yine bir instagrammer desifre kosesi 🙂 Burasi en cok fotograflanan ama nedense hic aciklama yazilmayan noktalardan. Karsida gorunen kule Zuiderkerk (south church) yani guney kilisesi. Kanal manzarasi bitiminde oldugundan guzel fotograflar cikiyor. Nieuwmarkt bolgesinde yer aliyor 17. YY Protestan kilisesi. Unlu ressam Monet bu manzaradan etkilenerek buranin tablosunu yapmis ve su an Philedelphia muzesinde sergileniyormus. Bir de rivayet var ki Rembrandt meshur tablosu Night Watch’u kendi evi cok kucuk oldugu icin burada cizmis. Night Watch gercekten gorulmeye deger devasa bir tablo ve Rijkmuseum’da bulunuyor. Sadece bu tabloyu gormek icin bile gidilir. Yine kesin olmamakla birlikte tablonun kucultuldugu soyleniyor. Deformasyona ugradiktan sonra boyle bir islem yapilmis olmasina ragmen hala cok buyuk.

Bir baska lokasyon Portekiz Yahudi Sinagogu, Yahudi muzesi ve soykirim anitinin bulundugu Yahudi bolgesi yani Jewish Quarter. Sinagog icinde bir de Yahudi kutuphanesi var ve 1675 yilinda insa edilmis. Elbette burasi artik yahudilerin yasadigi bir bolge degil onlar da her yerde yasiyor herkes gibi ama bu bolge 2.Dunya savasi sonrasi kalan kotu anilari muhafaza etmek ve unutturmamak icin yasamaya devam ediyor.Nieuwmarkt ve Plantage arasindaki bolgede kaliyor ve Zuiderk’e de yakin. Dilerseniz yine zaman kazanmak adina bu bolge gezilerini birlestirebilirsiniz.

Sonuç Olarak;

Amsterdam’in belli başlı noktalarını boylece gezmiş olduk ama başta da söylediğim gibi bu şehri bir yazıyla anlatmak haksızlık hala anlatılacak çok şey var. Sırası geldikçe daha planlı bir şekilde yazmaya devam edeceğiz. Amsterdam’a yakin koy ve kasabalari konu alan bir yazi yazacağız ve yukarida da gordugunuz en unlu balikci kasabasi olan Volendam ve digerlerini anlatacağız. Simdilik eger vaktiniz olursa Volendam’a Amsterdam Merkez istasyonunun 1.katindan kalkan otobuslerle ulasabileceginizi soyleyelim. Asansorle 1. kata cikin Volendam, Edam, Zaandam , Zaanse Schans otobuslerini goreceksiniz. Ayrıca Amsterdamda ucuz konaklamak için tüyolar almak istiyorsanız Amsterdam konaklama rehberi yazımıza da göz atmalısınız.

Sorularınız olursa yanıtlayabiliriz. Şimdiden keyifli geziler!